Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

18Eki/170

YENİ ’YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI SINAVI’ SADE, AMA YETERSİZ – Dr. Sakin ÖNER

sakin önerYENİ ’YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI SINAVI’ SADE, AMA YETERSİZ - Dr. Sakin ÖNER

Yüksek Öğretim Kurumu Başkanı Yekta Saraç’ın açıkladığı 2018-2019 eğitim yılında uygulanacak ’Yükseköğretim Kurumları Sınavı’ adındaki yeni yükseköğretime giriş sınav sisteminin hem olumlu ve hem olumsuz yönleri bulunmaktadır.

1. Sınav sayısı ve süresinin sınırlandırması olumludur. Aslında bu konuda başa dönülmüştür. Merkezi yükseköğretime giriş sınavları, 1974 ve 1975 yıllarında aynı gün sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumda, 1976-1980 yıllarında aynı günde ve bir oturumda uygulanmış; 1981 yılından itibaren iki basamaklı bir sınav hâline getirilmiştir. Yeni sınav sisteminde sınavların aynı günde ve bir oturumda uygulanması, dört ay aralıklı iki tarihte yapılmasından kaynaklanan sınav kaygısı, stresi ve baskısını büyük ölçüde kaldıracaktır.

2. 1.Oturumda 40+40=80 soruluk genel Türkçe ve Matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi (TYT) uygulanıyor. Bu testte 150 puan alanlar önlisans, 180 puan alanlar lisans programlarını tercih edebilecek. Ama bu testin sonucunu öğrenmeden 2. oturuma girilecek olması, öğrencinin motivasyonunu olumsuz yönde etkiliyecektir. Sınavlar Haziran ayı içinde bir veya iki hafta aralıkla yapılmalı, ikinci oturuma, TYT sonucu öğrenildikten sonra girilmelidir.

3. TYT, öğrencinin zihni becerilerini (anlama, kavrama, analiz, sentez, karşılaştırma ve yorumlama) ölçmesi bakımından yararlıdır. Bu sınav kapsamında sadece Türkçe ve temel Matematik sorusu sorulması yeterli değildir. Bu sınavda soru sayısı arttırılarak (genel yetenek ve genel kültür) soruları da sorulmalıdır.

4. TYT Sınavının yerleştirmede ağırlığının yüzde 40 olduğu açıklanmıştır. Bu sınavda 200 puandan fazla alanların puanlarının ikinci yıl da geçerli olması sakıncalıdır. Çünkü ikinci yıl yapılacak sınav soruları, birinci yıl yapılan sınav soruları ile aynı değildir. Bu da eşitsizlik doğuracaktır.

5. 2. Oturumda tercih edilen programa göre: (Edebiyat- Coğrafya-1 40 soru), (Sosyal Bilimler 40 soru), (Matematik 40 soru) ve (Fen Bilimleri 40 soru) sorulacak. Bu oturumda 4 ayrı puan türü oluşturulması, lisans programlarının alan özelliklerine yeterli değildir. Puan türlerinin çeşitlendirilmesi konusu yeniden değerlendirilmelidir. Özellikle Tıp ve bazı Mühendislik programlarında fen bilimlerindeki başarının da değerlendirilmesi gerekir.

6. Sözel puan: Edebiyat-Coğrafya-1 ve Sosyal Bilimler testlerinden,
Sayısal puan: Matematik ve Fen Bilimleri testlerinden,
Eşit ağırlık puanı: Edebiyat ve Coğrafya-1 ile Matematik testlerinden oluşacak.  Eşit Ağırlık’ta (Tarih) ve (Felsefe) sorularının etkisinin olmaması büyük bir eksikliktir.

7. Meslek Yüksek Okullarının akademik düzeylerinin ve başarılarının geliştirilmesine büyük önem verildiği belirtilmiştir. Fakat bu okullara, sadece Temel Yeterlikler Sınavında 150 puan alanların kabul edilmesi doğru değildir. Meslek Yüksek Okullarında son yıllarda sağlık bilimleri ile ilgili bölümler çoğalmıştır. Bu alanlara giren öğrencilerin en azından Fen Bilimleri alanındaki puanları da göz önünde bulundurulmalıdır.

8. Ortaöğretim başarı puanının da sınav puanlarına eklenmesi hususu yeniden gözden geçirilmelidir. Çünkü okulların puanları maalesef objektif değil, sübjektiftir. Kırsal ve varoş okullarında öğretmen kadrosundaki yetersizlikler nedeniyle vekil öğretmenlerle şişirme notlar verilebilmektedir.

9. Aynı günde yapılacak iki oturum aynı okulda yapılırsa, aradaki sürenin iki saat olması yeterlidir. Fakat farklı okullarda olursa, bu süre büyük metropellerde yeterli olmaz. O zaman bu sürenin üç saatten az olmaması gerekir. 1. Oturumun Cumartesi, 2. Oturumun Pazar günü sabahları yapılması, Öğrencilerin ancak yüzde 10’unun katıldığı Yabancı Dil sınavının ise, Cumartesi günü öğleden sonra yapılması daha doğru olacaktır.

Sonuç olarak; yeni sistemde sınavların bir günde yapılması sınav stresi yönünden olumlu, fakat baraj sınavının sonuçları öğrenilmeden 2. oturuma girilmesi öğrencinin motivasyonunu bozacağı için olumsuzdur. Test çeşidinin azaltılması bazı özellikli bölümlere öğrenci seçiminde sıkıntı yaratacaktır. Sistem uygulanmadan mutlaka gözden geçirilmelidir. Yeni sınav sisteminde başarılı olunabilmesi için, öğrencilerin müfredatı çok iyi öğrenmelerine bağlıdır. Özellikle Türkçe (Edebiyat) ve (Matematik) derslerinde yoğunlaşılmalıdır.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.